12 Aralık 2013 Perşembe

atlamak isterdim



İmkanım olsa en yüksek yamaçtan kendimi boşluğa bırakmak isterdim.
Hem de ufka doğru son sürat koşturup
kara ile olan son temasımdan sonra başımı geriye doğru çekip ters takla atarak.

Atlama öncesi uçurumun ucuna kadar geldiğim ilk 5 adımımın ilki aşağı bakmadan manzarayı görmek, tefekkür etmek, 
ikincisi aşağıya bakmak,
üçüncüsü korkmak,
dördüncüsü tereddütte kalıp son anda vaz geçmek,
beşincisi de korku ve cesaretin birleşmesinden ibaret olurdu.

Bazıları paraşütün açılıp açılmayacağını merak ediyor.
Bunu anlamanın tek yolu var;
Atlamak ve görmek.

Ecnebilerin Base Jumping dediği şeyin müctebaca adı budur: Özgürlük.
Lezzetin, şehvetin, kahkahanın yani adrenalinin doruk noktası.

Bu yüzdendir hep 'en yükseğe çıkma' değil en yüksekten atlama arzum.
Hatta deniz seviyesinin de altına inmek bunu devam ettirmek istediğimden...

Kabul edelim beyler, Alice tavşan deliğinden düşerken bundan oldukça zevk aldı. Hem de zaman farklı akmaya başladıktan çok kısa bi' süre sonra.



6 Ekim 2013 18:23
Kahramanmaraş-Aydın dönüşü, dağların arasında Pozantı civarları

2 yorum: